Validebağ Koru Camii’nde Müstesna Bir Pazar Sabahı

Vakfımız her öğrenim döneminde erkek ve bayan öğrencilerle mezunlara yönelik olarak sabah namazı, kahvaltı ve sohbet programları düzenliyor.

16 Ekim Cumartesi günü bayanlara yönelik Süleymaniye Camii’nde düzenlenen programın üzerinden iki ay geçtikten sonra bu kez 18 Aralık Pazar sabahı Üsküdar’da erkeklere yönelik sabah namazı programı tertip ettik.

validebag2

Büyük mücadelelerin ardından iş adamı Serhat Kalsın’ın öncülüğünde geçtiğimiz yıl inşa edilip ibadete açılarak Üsküdar’a yeni bir renk, ahenk ve oluş katan Validebağ Koru Camii’nde sabahın bereketine cemaatle kılınan namazın huzuru eklendi.

Asitane’nin kadim semti Üsküdar’da yalnızca eller değil, gönüllerde dua ve Talha Hocaefendi’nin naif kıraatiyle zikir iklimine açıldı. Talha Hoca davudi sesiyle “Fa’lem ennehu la ilahe illallah” derken hazirun Halep için, şehitlerimiz için yanık dualar ediyordu.

Sabah namazında saflarını sıklaştırdığımız Koru Camii sadece namaz kılma yeri değil, Pazar sohbetleriyle ilim meclisi, kapıları herkese açık okuma salonuyla medrese, ikramlarıyla aş evi; hasılı müstesna bir huzur mahalli. Cemiyetimizin meselelerinin müzakere edildiği, cemaatin birbiriyle etle tırak olduğu bir Beytullah şubesi.

Validebağ Koru Camii’nde Pazar günleri sabah namazları sonrasında zikri var. İbadethanede, zikrin akabinde Mescid-i Nebevi’de ve Mescid-i Haram’da olduğu gibi ilim ve hikmet dersleri, tefsir dersleri yapılıyor.  Namaza gelen ve tefsir dersine iştirak eden herkese gönül ateşinde pişirilen leziz çorbalar ikram ediliyor. Hazirun, birbirleriyle tanışıp halleşiyor, yürekler bir olup atmaya başlıyor.

Biz bu keyfiyeti bizzat müşahede ettik. Bilal Akbulut kardeşimizin hazırlattığı çorbalara kaşıklarımızı uzatırken bir yandan halimize şükrettik, diğer yandan Ümmet’i Muhammed’in meseleleri için neler yapabileceğimiz hususunda istişareler ettik.

İkram sonrasında grubumuza hitap eden Vakıf Başkanımız Bahattin Aydın içinden geçmekte olduğumuz zor günlerin birbirimize kenetlenip daha çok çalışarak geride bırakılabileceğini ümit burcuna çıkarak anlattı. Neticede Müslüman ümitli olur. Ümit ikliminde yaşanır, yaşatılır, şenlendirilir, ihya ve inşa edilir.

validebag6

Validebağ Koru Camii’ndeki Pazar sabahlarının namaz programını organize eden Mustafa Bilal Akbulut, haziruna yaptığı konuşmada herkesi her Pazar namaza, duaya, zikre ve sohbete davet ederken “Arkadaşlarınızı da getirmeyi ihmal etmeyin lütfen” dedi.

Daha sonra Ahmet Haşim’in herkesin dikkat ve rikkatle okuması ve üzerine derin düşüncelere dalması gereken Müslüman Saati isimli makalesi okundu. Ahmet Haşim, https://ahmethasim.wordpress.com/2009/06/26/musluman-saati/ linkinde bulacağınız, 95 yıl önce kaleme aldığı makaleyi “Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman için kaybolmuş kimseleriz” cümlesiyle nihayete erdiriyor. Modern zamanlar saatinin dişlisinin çarklarına elimizi, eteğimizi kaptırmamamız için bittabi uyanık olarak gözlerimizi ve gönüllerimizi Müslüman Saati’ne mıhlamamız gerekiyor.

Programda son sözü Validebağ Camii’nin hamisi ve banisi Serhat Kalsın aldı. İş adamı Kalsın’ı dinlerken İstanbul’da tarihi camileri yeniden yerli yerinde ayağa kaldırmanın ne denli zor bir mücadele gerektirdiğini bir kez daha idrak ettik.

validebag7

“Hayat üniversitesinden mezun oldum” diyen Serhat Kalsın ve Ailesi için bir paragraf açmakta fayda var:

Serhat Kalsın, bu topraklardan aldıklarını yine bu toprağın evlatlarına verme niyetini önceleyen bir aileye mensup… Kardeşleriyle birlikte “ictimai mesuliyet” şuuruyla hayır-hasenat işleri yapıyor… Kalsın Ailesi’nin sosyal sorumluluk projelerinin önemli bir kısmını tarihi eser ve ibadethane restorasyonu oluşturuyor.

Aile, 19 yıllık mücadelenin ardından Fatih’teki Piri Mehmet Paşa Camii’ni temelleri üzerinde yeniden inşa etmiş. Konuyla ilgili olarak “İstanbul’da tarihi camileri ihya etmek zor zanaat” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. http://ekonomi.dunyabulteni.net/yazar/ibrahim-ethem-goren/9123/istanbulda-eski-camileri-ihya-etmek-zor-zanaat

Validebağ Koru Camii, Serhat Kalsın’ın geçtiğimiz yıl ibadete açılmasına vesile olduğu güzide bir ibadethane. Camiye, mescide; birlik, vahdet ve tevhid ruhuyla arası olmayanlarla büyük bir uğraşının ardından Üsküdar’a kazandırılan camide Osmanlı dini mimarisinin akisleri bulunuyor.

Kalsın Ailesi, Eyüp Sultan’a tarihi bir çeşmeyi yeniden armağan etmiş, buradaki Darü’l-Hadis binasını/sofasını tecdiden inşa etmiş. Ailesi şu sıralar Zeytinburnu’ndaki namazgâh ile ve Beyoğlu’ndaki Dayazade Mescidi’nin inşaatıyla ilgileniyor.

İyi de yapıyor. Çünkü yolunu kaybeden, kıblesini şaşıran hakikat pusulasını zayi eden ve bir adım öte ‘Müslüman Saati’ni bir kenara iten günümüz insanları cami, kürsü, minber ve mihrabı; vahyi ve sünneti merkeze alarak çıkış yolunu bulacak.

Şimdiki vakit, Bahattin Aydın’ın dediği gibi ümitvâr olma; kubbe ve minareleri alaca vakitlerde görme; taşa en ilahi manayı vererek akılları hayrete düşüren mimariyi anlayıp ihya ve inşa etme vakti.

İbrahim Ethem Gören-Boğaziçi Yöneticiler Vakfı Müdürü

Platformunuzu seçin ve paylaşın.