Tatlı Anılarla Dolu Safranbolu-Amasra Gezimizden Notlar

Hanımlara yönelik olarak düzenlediğimiz Safranbolu-Amasra gezimiz, 16 Mayıs Cumartesi gecesi otobüsümüzün Hisarüstü’nden kalkmasıyla birlikte başlamış oldu. Geziyi anlatmaya Safranbolu’ya varışımızdan ziyade otobüse ilk binişimizden itibaren başladık. Çünkü biliyoruz ki dostlarla yapılan otobüs yolculuğu gezilerin vazgeçilmez bir parçası oluyor. Otobüste geçirilen vakit, muhabbetler, şarkılar ve oyunlarla anlamlı hale geliyor.

gezi1

Dualarla başladığımız yolculuğumuz elhamdülillah bir sıkıntı olmaksızın son buldu ve Safranbolu’ya vardık. Eski ahşap bir binada kahvaltımızı yaptık ve rehberimizle birlikte tarihi eserleri gezmeye başladık. Çarşının en eski temelsiz camilerinden biri olan Köprülü Mehmet Paşa Camii, Cinci Hamamı, İzzet Paşa Camii, Türkiye’nin dört bir yanındaki saat kulelerinin minyatür hallerinin ve şahane bir şehir manzarasının da bulunduğu Hükümet Konağı ve cumbalı Safranbolu evleri… Ardından rehberimiz bizi meşhur Safranbolu lokumundan ve Bağlar gazozundan tadabileceğimiz bir lokumcuya götürdü. Burada Safranbolu’yu anlatan güzel bir belgesel izleme imkânımız da oldu.

gezi3

Tarihi Safranbolu evlerinin bulunduğu Eski Çarşı’yı gezmeyi bitirdikten sonra hala oluşumu devam etmekte olan Mencilis Mağarası’nı ziyaret ettik. Yaz-kış aynı sıcaklığın muhafaza olunduğu mağara, farklı renk ve şekilleriyle hayret edici güzellikteydi. Amasra’dan evvel son olarak Tokatlı Kanyonu’nu ve İncekaya Su Kemeri’ni görmeye gittik. Kristal Teras’a çıkıp kanyona bir de yukarıdan bakmak isteyenler epey uzun bir kuyruk oluşturmuştu. Kanyon, kesinlikle görülmeye değer bir manzaraya sahipti.

Ve yaklaşık iki saat süren bir yolculuk sonrası Amasra… Deniz havası  kendini hemen hissetirmişti. Evvela şehre yukardan bakmak istedik ve kaleye çıktık. Kalenin yakınlarındaki Fatih Camii’nde cumaları kılıçla hutbe okunuyordu. Yıllardır bozulmayan bu gelenekle camii, pek çok habere konu olmuştu. Namazlarımızı kıldıktan sonra epey acıkmış olduğumuzdan hızla yemek yiyeceğimiz yere geçtik. Sahil kenarında ve açık havada karnımızı doyurduktan sonra zaman epey ilerlemişti. Dönüş vaktine yaklaştığımız son saatleri serbest vakit olarak değerlendirdik. Kimi sahile inip ayaklarını denize soktu, kimi Tavşanlı Adası’na doğru yürüdü, kimi de sahil kenarındaki bir çay bahçesinde arkadaşlarıyla muhabbete daldı.

gezi6

Dönme vakti geldiğinde yorgunluk herkesin yüzünden okunuyordu. Güzel ve unutulmayacak anıların sebep olduğu tatlı bir yorgunluktu bu. Haliyle dönüş yolu daha az hareketli ve daha çok uyumalı geçti. Gece yarısı saat ikiye yaklaştığında da otobüsümüz bizi Hisarüstü’ne bıraktı.

Haber: Kübra Nur Yakupoğlu-Okul Öncesi Öğrt.’ 17

gezi7

Platformunuzu seçin ve paylaşın.