Sosyolojik Analiz Oturumları Başladı

Boğaziçi Yöneticiler Vakfı olarak günümüz meselelerine geniş kapsamlı bakabilmek ve yorumlamak, toplumsal hayata nüfuz eden her türlü ekonomik, politik ve teknolojik gelişmeyi analiz etme becerisi kazanmak amacıyla başlattığımız “Sosyolojik Analiz Oturumları”nın ilk toplantısı 16 Kasım Cuma günü İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Fatih Aysan yönetiminde gerçekleştirildi.

Oturumun başlangıcında Mehmet Fatih Aysan her ay yapılması planlanan etkinliğin formatına dair bilgiler verdi. Bu bilgilerin ardından ilk toplantının gündemini oluşturan, Zygmunt Bauman’ın kitabı “Sosyolojik Düşünmek”, sosyal bilimler kavramının tarihsel olarak ortaya çıkış sürecinden başlanarak tartışmaya açıldı.

Sosyal Bilimler kavramı 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başı gibi ortaya çıkmış bir kavramdır. Batıda bu tarihlere kadar kilisenin baskısı altında bulunan üniversite, Rönesans ve Reform hareketlerinin ardından özgürleşmeye başlamıştır. Üniversitelerin, Felsefe fakültelerinin altında kurumsallaşmaya başlamasının ardından sırasıyla tarih, iktisat, sosyoloji, siyaset ve antropoloji alanları birer disiplin halini almıştır.

Sosyolojinin kurucusu kabul edilen Auguste Comte,  sosyal çalkalanmalara dinin deva olamayacağını söyleyerek pozitivist bir yaklaşım geliştirmiştir. Toplumsal olayların pozitif bilimler gibi ölçülebileceğini söyleyen Comte, sosyal sorunlara bilimle çare bulunabileceğini savunmuştur. Sonuçta 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde “sosyal bilimler” kurumsallaşarak disiplin haline gelmiştir.  ABD ve Fransa’da sosyoloji kürsüleri kurulmuştur. Türkiye’de de Ziya Gökalp tarafından 1914’te bu alana dair kürsü kurulmuştur.

Bu tarihsel değerlendirmenin ardından katılımcıların da katkılarıyla Bauman’ın kitabı çerçevesinde sosyolojik düşünme kavramı üzerinde duruldu.  Zygmunt Bauman, kitabında “sağduyu” ve “sosyolojik düşünmek” kavramlarını birbirinden ayırmaya çalışıyor. Bauman genel olarak “nasıl sosyolojik düşünebiliriz?” sorusunun cevabını kesin yargılara varmadan veriyor. Toplumsal olayların her ülkede farklı sonuçlar doğurabileceğine işaret eden Bauman, bunlar hakkında yorum yaparken normlar konulmaması gerektiğinin altını çiziyor.   Farklı, fakat birbiriyle ilgili konulara değinen Sosyolog Bauman, dünya genelinde sosyolojinin tartıştığı konular olan aile, ekonomik yapı, devlet gibi kavramları da ele almıştır.

Bauman’ın “Sosyolojik Düşünmek” kitabının katılımcılarla birlikte ele alınmasının ardından, Yrd. Doç Dr. Mehmet Fatih Aysan sosyoloji okumaları için tavsiyelerde bulundu. Aysan, sosyolojik analizler yapmak ve doğru fikirler üretebilmek için sahip olunan tabuların farkına varıp, toplumsal olayları bu şekilde değerlendirmek gerektiğini ifade etti. “Fikir tartışması yaparken ayağı yere basan fikirler üretebilmek için farklı yazarlar okunmalıdır. Bu bizim zenginliğimiz olur” diyen  Mehmet Fatih Aysan, Marks, Weber ve Durkheim gibi düşünürlerin eserlerinin okunmasını tavsiye etti. Dışarıdan bakıldığında bireysel gibi görünen olayların aslında sosyal sebeplere dayandığını belirten Dr. Aysan, toplumsal olayları doğru analiz edebilmek için nesnel olmanın; anket ve mülakat gibi somut verilere sahip olmanın önemine işaret ederek sözlerini tamamladı.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.