Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank: Yenilikçi fikirlerinizi hayata geçirmekte cesur olun

Değerli okuyucularımız, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı’nın (BYV) 1 Mayıs 2021 Cumartesi günü düzenlediği “girişimcilik” gündemli Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu IBPF 2021 etkinliğine ayna tutmaya devam ediyoruz. Yazı dizimizin üçüncü bölümünde BYV’nin, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin mevcut durumu ve bu alandaki başarı hikâyelerinin değerlendirildiği toplantısına video konferans yöntemiyle katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın konuşmasına yer veriyoruz.

Mustafa Varank: Vakfımızın bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

“Değerli Rektörüm, Boğaziçili Yöneticiler Vakfı’nın çok kıymetli başkanı ve mensupları, saygıdeğer katılımcılar.

Ülkemiz girişimcilik ekosisteminin mevcut durumunu, girişimcilik gelişmelerine yön veren güncel gelişmeleri ve bu alanda başarı hikâyelerini değerlendireceğimiz İlham Verici İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nda sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyor ve hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. 

Neredeyse çeyrek asrı geride bırakan Boğaziçi Yöneticiler Vakfı, kurulduğu günden bugüne aidiyet ve medeniyet bilincine sahip gençlerin yetişmesinde öncü bir rol üstlendi. Vakfımızın bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum.

Vakfımızın neşet ettiği ülkemizin en güzide yükseköğretim kuruluşlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nin kısır çekişmelere malzeme edilmesi gerçekten hepimizi üzüyor. Anayasaya ve kanuna uygun şekilde gerçekleştirilen bir atamaya verilen gerekçesiz tepkiler uzun süre ülke gündemini zehirledi. Halen bu gündemi sıcak tutmaya çalışanlar da var. Kendileri de gayet iyi biliyorlar ki üniversite rektörlerinin sandık kurup oylamayla seçilmesi diye bir uygulama dünyada yok. Bu devlet üniversitelerinde de böyle vakıf üniversitelerinde de böyle… Acaba aynı akademisyenler bir vakıf üniversitesinde öğretim üyeliği yapıyor olsalar, mütevelli heyetinin belirlediği rektöre aynı tepkiyi verebilirler mi? Cevabı herkesin malumu. Hatta biliyorsunuz dünyanın en saygın üniversitelerinde genelde rektörlerin üniversite dışından seçilmesi tercih edilir. Kamu üniversitelerinde rektör seçimi diye yapılan zaten herkesin de katılamadığı uygulamalar, ideolojik kamplaşmalara sebep olmaktan, üniversiteleri tek tipçi anlayışlara mahkûm etmekten öteye gitmiyor. Biz bunu eski sistemde bizatihi test ettik. Bilimde yarışmasını beklediğimiz akademisyenlerimiz, yöneticilik yarışına girip, hizipçilik yapıyorlardı. Üniversitelerdeki kadrolar akademik liyakate göre değil bir sonraki seçimde verilecek oylara göre dağıtılıyordu. Artık bu devir kapandı. Ben inanıyorum ki Rektörümüz, Boğaziçi Üniversitesini çok daha iyi bir seviyeye taşıyacak ve çok kıymetli hizmetler verecek.

Milli Teknoloji Hamlesinde 5 Ana Bileşen.

2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Hamlesini Milli Teknoloji vizyonuyla hazırladık.  Söz konusu vizyonun beş ana bileşeninden birini “girişimcilik” olarak belirledik. Girişimcilik ekosisteminin etkinliğinin artırılması, teknoloji tedarikçisi girişimlerin güçlendirilmesi, stratejimizdeki en önemli başlıklarımızdan biri. Bu alanda temel yol haritamız olacak Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi ve Eylem Planını bu ay içerisinde kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz. Bahsettiğim 5 ana bileşene göz atalım.

Yerli Üretim.

Girişimciliği ve buna bağlı olarak kritik teknolojilerdeki yerliliği geliştirmek için çok önemli destekler veriyoruz. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile özellikle cari açık verdiğimiz orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin yerli imkânlarla üretimini sağlayacak bir uçtan uca tek pencere destek mekanizması tasarladık.

Teknolojik Dönüşüm.

Ar-Ge, Ür-Ge, ticarileşme, yatırım ve üretim süreçlerinin tamamını kapsayan destekleri bir paket halinde sunuyoruz.  Verdiğimiz bu desteklerde teknoloji tabanlı girişimlerle üretim tecrübesi bulunan firmaları iş birliğine teşvik ediyoruz. Böylelikle sanayimizde topyekûn bir teknolojik dönüşümün gerçekleşmesini hedefliyoruz.

11 Bine Yakın Ar-Ge Projesi.

2002 yılında sadece 5 olan teknopark sayısını 87’ye çıkardık. Teknoparklarda yer alan girişimcilere birçok vergisel desteğin yanında kira indirimi ve çeşitli istihdam teşvikleri de sunuyoruz. Bu bölgelerde bugün itibarıyla 68 bin 500 kişinin istihdam edildiği 6 bin 543 firma faaliyet gösteriyor. Hâlihazırda da 11 bine yakın Ar-Ge projesi yürütüyorlar. Teknopark firmalarımızın yurtiçi satış hacimleri 123 milyar liraya, ihracatları ise 5,8 milyar dolara ulaştı.

Kuluçka Merkezleri.

Girişimcilik noktasında kullandığımız önemli bir politika aracı da kuluçka merkezleri. Yenilikçi iş fikrine sahip gençlerimiz herhangi bir şirket kurmadan kuluçka merkezleri içerisinde yer alabiliyor, mentörler ve diğer start-up firmalarıyla etkileşim kurarak fikirlerini ticarileştirebiliyorlar. Kuluçka merkezlerimizin en önemli özelliği uygun kiralama imkânı ve ortak kullanım tesislerine erişim. Genç girişimciler ayrıca bu bölgelerde sunulan birçok danışmanlık ve eğitim hizmetinden de ücretsiz faydalanabiliyor.

İşgem/Tekmer Destek Programı.

KOSGEB koordinasyonunda yürüttüğümüz iş geliştirme merkezleri ve teknoloji merkezleri uygulamalarını 2019 yılında revize ederek İŞGEM/TEKMER Destek Programı’nı devreye aldık. Bu program kapsamında 9 adet Teknoloji Geliştirme Merkezi yani TEKMER kurulması için onay verdik. Bu merkezlerin havacılıktan, ilaç ve tıbbi cihaza, biyoteknolojiden, akıllı şehir uygulamalarına kadar çeşitli temalarda çalışma alanları bulunuyor. 10 yeni TEKMER başvurusunun değerlendirme süreci de devam ediyor.

Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı.

Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı ile bugüne kadar 7 farklı girişimci merkezinin kurulumunu gerçekleştirdik. Ulusal kaynaklarımızın yanında uluslararası birçok kaynağı da girişimciliğin geliştirilmesine kanalize ediyoruz. Avrupa Birliği ile ortak finansman sağladığımız ve Bakanlığımızın yürütücüsü olduğu “Rekabetçi Sektörler Programı” kapsamında da girişimcilik ekosistemini güçlendirecek destekler veriyoruz.

11 Milyon Avroluk Bütçe.

OSTİM ve Ege Teknoloji geliştirme bölgelerinde 11 milyon Avro bütçe ile içerisinde donanım ve yaşam bilimleri atölyeleri ile laboratuvarların bulunacağı kuluçka merkezleri oluşturuyoruz. Girişimciler, bu merkezlerin Ar-Ge altyapısından yararlanabilecek, yenilik, ürün geliştirme ve ticarileşme kapasitelerinin artması için destek alabilecekler.

110 Bin Girişimciye Destek

KOSGEB’in düzenlediği online girişimcilik eğitimleri kapsamında bugüne kadar 203 bin vatandaşımız Geleneksel Girişimci Eğitimin aldı. 91 bin vatandaşımız da İleri Girişimci Eğitimlerini tamamladı. Bu eğitimleri tamamlayarak destek başvurusunda bulunan yaklaşık 110 bin girişimciye 3,5 milyar lira destek sağladık. Bunun yanında 15 bin girişimciye de 700 milyon liraya yakın işletme kredisi kullandırdık.

20 Bine Yakın Proje.

TUBİTAK da teknoloji ve yenilik destekleri kapsamında 2002 yılından bu yana 20 bine yakın projeye 15 milyar liranın üzerinde destek sağladı. Start-up firmalarımızın salgın döneminde yaşadığı finansal sıkıntıları çözmek için de pandemiye özel destek paketleri hazırladık.

KOSGEB Hızlı Destek Programı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu hafta içi 5 milyar liralık KOSGEB hızlı destek programını kamuoyu ile paylaştı. Bu program ile pandemiden etkilenen mikro ve küçük ölçekli işletmelere faizsiz ve 3 yıl geri ödemesiz kredi desteği sağlıyoruz. Destekten teknoloji tabanlı start-up’lar ile imalat sektörlerinde faaliyet gösteren girişimler de faydalanabilecek. Mikro işletmelere 30 bin, küçük işletmeler ise 75 bin liraya kadar finansmana hızlı bir şekilde erişebilecek. Başvurular, 3 Mayıs 2021 pazartesi gününden itibaren e-Devlet aracılığıyla yapılabilecek.

TEK Platformdan Erişim.

Girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize farklı kurumlarımız aracılığıyla sunulan diğer birçok destek söz konusu. Bu durum bazen girişimcilerin kafasını da karıştırmıyor değil. Bu doğrultuda tüm devlet desteklerinin içerik ve bilgilerine tek bir platformdan erişme imkânı sağlayan www.yatirimadestek.gov.tr internet sayfasını hayata geçirdik. Girişimcilerimiz Platform içerisinde yer alan teşvik robotunu kullanılarak tüm destekler hakkında bilgi sahibi olabilir ve sağlanan avantajları görebilirler.

Bakan Mustafa Varank: Gençler ümit var olunuz.

Sözlerimi tamamlarken genç arkadaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum: Ümit var olun, ülkenize güvenin, yenilikçi fikirlerinizi hayata geçirmekte cesur olun. Biz her türlü imkânı sizlere sunmaya hazırız.”

Yazı dizimizin üçüncü bölümü, altı saat okuz sekiz dakika süren ve etkinlik boyunca beş bir sekiz yüz seksen beş kişinin erişim sağladığı IBPF 2021 etkinliğinin moderatörü, strateji ve iş geliştirme gurusu Ali Bilal Bal’ın Sn. Bakan’a ilettiği soru ve Mustafa Varank’ın cevabıyla nihayet buluyor.

Ali Bilal Bal: “Altından üstünden yel geçen hiçbir şeye yatırım yapmayın, güvenmeyin, çok da onun arkasında durmayın” derler!

Sn. Bakanım. Vaktiniz varsa küçücük bir soru yöneltmek istiyorum size. Şu mesele hep konuşulur: Türkiye’de fikir var, azim var, gençlik var, çalışma var, umut var. Bununla birlikte sermayeye, finansmana erişmede bir problem var.  Problemler tabi ki çözülmek için her icattan, ihtiyaçtan doğar bir taraftan. Bizim hep kültürümüzde şu var: Bugüne kadar gelen dedelerimizden, babalarımızdan gelen bir nasihat vardır: “altından üstünden yel geçen hiçbir şeye yatırım yapmayın, güvenmeyin, çok da onun arkasında durmayın.” Sizin iletişim beceriniz oldukça yüksek. Ekibinizde de iletişimden çok iyi anlayan arkadaşların olduğunu biliyoruz biz. Bu konuda ülke genelinde bir iletişim kampanyası, sokağa çıktığımızda açık havada, radyolarda, okulda ders olarak anlatılabilecek Sayın Rektörümüzün söylediği gibi inter-disipliner, bakanlıklar arasında ortak bir hareketle, Millî Eğitim Bakanlığı ile belki orada dersler olabilmesi adına,-üniversitelerde artık böyle kendi başına kürsüler bile var- bu konuda daha fazla bilinç oluşturabilmek adına bize umut verici neler söyleyebilirsiniz?

Mustafa Varank: İyi örnekleri güzel anlatmaktan daha iyi reklam olmaz.

Konuşmamda da söyledim, gerçekten iyi örnekleri güzel anlatabilirsek bundan daha iyi bir reklam olmaz. Bakın ben Mahmutpaşa’da büyümüş bir ağabeyinizim. Bunu her yerde dile getiriyorum. Yani her zaman piyasanın içerisinde, ticaretin içerisinde oldum. Hocamız Melih Bulu Bey de söyledi: Ben mezun olayım, bir yere maaşlı işe gireyim, hiç kafam ağrımasın, bundan sonra hayatımın geri kalanını rahat bir şekilde geçireyim, hatta memur olayım, ömür boyu iş garantim olsun anlayışı ile bu toprakların insanlarına katma değer üretmek mümkün değil. Her ne kadar gerçekten orada -Hocamızın farklı bir görüşü olsa da- biraz risk almak gerekiyor ve bu riski aldığınızda elde ettiğiniz katma değerinde ne kadar katlandığını görebiliyorsunuz. Bu manada bu son dönemde, özellikle gençlerimizin ben bu alanlara çok daha fazla ilgi gösterdiklerini görebiliyorum.

Sermaye olarak baktığımızda yıllık girişim fonları sermayesinin bizim 2023 hedefimizde yıllık 5 milyara ulaşmasını bekliyorduk. Bununla birlikte 2020 rakamlarına baktığımızda neredeyse yarısını yakaladığımızı görüyoruz. Yani, iş dünyamızın da geleneksel iş insanlarımızın da “evet, burada bir şeyler oluyor, bizim mutlaka bu alanlara yatırım yapmamız lazım hatta kendi şirketlerimizin içerisinden spin-off’lar çıkarabilir miyiz, buralara ayrı fonlar ayırarak buradaki girişimciliği destekleyip çok daha başarılı işler yapabilir miyiz”e yöneldiğini görebiliyoruz.

Dünyada bir sermaye fazlalığı da var. Şu anda girişimcilik alanında özellikle yurt dışından fon bulma imkânı çok rahat, dolayısıyla bizim burada hem gençlerimize bu alanları daha iyi tanıtmamız, bu işi de işte böyle programları yaparak, bizler bunu her zaman gündem yaparak üniversitelerde bu işin gerçekten önemli olduğunu ve öğrencileri yetiştirirken bu fikriyatı da bu mantaliteyi de aşılayarak yetiştirmemiz lazım.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: Türkiye’den çok daha başarılı işler çıkacak.

Ben Türkiye’den gerçekten çok daha başarılı işlerin çıkacağına inanıyorum. Konuşmamda da bahsettim, oyun sektöründe çok iyiyiz.  Kimse Türkiye’den böyle başarı hikâyeleri beklemiyordu ama bu alanda dünyada da çok konuşulan bir ülke haline geldik. İşte Nazım Salur Bey’in ‘on dakika da delivery’ fikri… Yani böyle bir fikrin bu kadar büyümesi, uluslararası arenaya yayılması kimsenin beklemediği bir şeydi, ama çok başarılı bir işi tamamen yeni bir fikir olarak Türkiye’den çıkarmayı başardı Nazım Bey. Ülkemizde bu ve benzer alanlarda ilerleyen onlarca küçük girişim var. Ben çok daha başarılı işlerin çıkacağına inanıyorum.

“Boğaziçi Üniversitesi’ni tebrik etmemiz lazım.”

Öncü bir girişim olan otonom sürüşle ilgili (Adas-Tech) Boğaziçi Üniversitesi’ni burada gerçekten tebrik etmemiz lazım. Biliyorsunuz dünyadaki otonom otobüslerden bir tanesini yaptı. Bunun gibi birçok başarılı işe Boğaziçi Üniversitesi gibi güzide kurumlarımızla biz imza atacağız. Yeter ki şu anda yaptığımız gibi bu işi gündemde tutmaya devam edelim. Bunun neticelerini hep beraber göreceğimize inanıyorum.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.