Rumelihisarı’ndaşiir rüzgarı esti….

13 Mayıs Salı akşamı, Vakfımızın “Yönetim ve Sanat” konulu sohbet toplantısına katılan ünlü şair, yönetim, sanat, edebiyat, estetik ve kültür merkezli toplantının katılımcılarına, şiirlerinden seçme eserleri seslendirdi.

 
Mütevelli Heyeti Üyemiz Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un yönetiminde Rumelihisarüstü Boğaziçi Pansiyon’da düzenlenen toplantı yoğun ilgi gördü.
 
Kamuoyunun yağmur şairi olarak tanıdığı ve bir dönem gençliğinin Rüveyda şiirini dillerinden düşürmediği Şair Nurullah Genç, Kocaeli Üniversitesi’nde işletme profesörü olarak görev yapıyor.
 
Dönem dönem akademisyenliği şairliğiyle şairliği de akademisyenliğiyle müsabaka halinde olan Prof. Dr. Nurullah Genç’in Yönetim ve Sanat konulu sohbetinde sanatın ve şiirin ortak yönleri ele alındı.
 
Prof. Genç, “Yöneticinin işi şairinkine oranla daha zordur. Yöneticinin muhatabı insandır; şairin muhatabı ise kelimelerdir. Kelimeler şaire isyan etmez oysa insan yöneticisine her zaman isyan edebilir” diyerek yönetim sanatını “sanatların en eskisi bilimin yeni yenisi” olarak nitelendirdi.
 

Günümüz insanının Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” romanındaki gibi “Mankurt”laştırıldığını belirten şair, tarih şuuruna sahip olmayıp da sadece bugününü yaşayan günümüz insanının ve yöneticisinin güne ve geleceğe matuf hiçbir kalıcı eser üretemeyeceğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
 
“Uydu haline gelmiş bir toplumdan uydu haline gelmiş bir devlet ortaya çıkar. Siz sanatkâr olmak zorundasınız. Sanatkâr kendini yönetebilen insandır. Çünkü kendinizi yönetmek zorundasınız. Zamanını, ilişkilerini, çalışmalarını ve her şeyden önce “kendi”ni yönetebilen insan çevresini de yönetebilir. Bu noktada önemli olan rüzgârın içten mi yoksa dıştan mı geldiğidir.”
 
Şair Nurullah Genç programın sonunda “Gül ve ben” ile “Uzaktan uzaktan” serlevhalı şiirlerini seslendirdi.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.