Psikoloji Okumaları’nda Kaygı Bozuklukları Konusu Ele Alındı

5 Kasım Perşembe akşamı Psikolog Zehra Ağır (Psikoloji’09) moderatörlüğünde düzenlenen oturumda kaygı ve panik bozuklukları, bunların belirtileri ve fobi konularını ele aldık.

Hocamız, hayat kalitemizi önemli derecede etkileyen kaygı bozukluğunun tanımını yaparak konuşmasına başladı. Kaygı bozukluklarını, herhangi bir durumdan dolayı oluşabilen ya da düşündüğünde kişinin kendisinde oluşturduğu tehlike duygusu, sinirlilik, uyku bozukluğu, gerginlik, boşluğa düşme hissi, karamsarlık, kalp çarpıntısı veya nefes darlığı olarak tanımladı. Hocamız kaygı bozuklukları eğer kişinin günlük yaşantısını etkiliyorsa, destek alınması gerektiğini ama o boyutta değilse bu durumla yaşanabileceğini belirtti. Ayrıca ilaç ve tedavinin güç kaybı ve zayıflık olmadığını bunun hayatın doğal bir getirisi olduğunu söyledi.  Bu tür kaygıların sebebinin şehir hayatı dahi olabileceğini ifade eden Zehra Ağır Hocamız’dan dolandırılmak, eve hırsız girmesi, hastalık geçirmek, kavga etmek, terkedilmek, yanma ya da televizyonda izlenen bir haberin dahi kişi için tramvatik bir olay olabileceğini öğrendik.

Ağır, kaygı bozukluklarının alt başlıkları olarak kısaca fobilere de değindi. Agorafobi (yer korkusu), klastrofobi (kişinin mekândan çıkamayacağını düşünmesi) ve sosyal fobinin kaygı bozuklukları ile oluştuğunu belirtti.

Zehra Ağır Hocamız, kaygılarımızı beslemememiz gerektiğini, hiçbir zaman kaybolmayacak olan bu bozukluklarımızı kontrol etmeyi öğrenebileceğimizi vurgulayarak konuşmasını bitirdi.

Haber: Sena İşcen, Okulöncesi Öğretmenliği, 22

Platformunuzu seçin ve paylaşın.