Psikiyatr Dr. Mustafa Merter’i Boğaziçi Konak’ta Misafir Ettik

17 Nisan Perşembe günü güzel bir bahar gününde erguvanlar altında serin bir rüzgâr esintisi eşliğinde Psikiyatr Dr. Mustafa Merter’i Boğaziçi Konakta ağırladık. Söyleşimizin başlığı ”Modern Psikolojinin Çıkmazları ve Nefs Psikolojisi’ydi.” Psikolojinin 3. Boyutu olan Benötesi ekolünün Türkiye’deki öncüsü ve ‘Belki de doğudan gelen güneş ışınları, insanlık ağacının batı yakasındaki donmuş dallara tekrar can verir de gelecek ilkbaharda çiçekler açar’ sözünün sahibi ‘900 Katlı İnsan, Nefs Psikolojisi’ kitaplarının da yazarı Dr. Mustafa Merter Benötesi ekolünü anlattı.

merter1

Ravel’in Bolero’sunun nağmeleri eşliğinde söyleşiye sıradışı bir  başlangıç yapıldı. Dr. Merter normal bir müzik dinler gibi değil de yaşayarak dinletmeyi anlattı bizlere şu sözlerle: “Gözlerinizi kapatın, elinizi kalbinizin üstüne koyun ve tevhidi müşahede edin.” Ravel’in Bolero’sunun her melodisinin önceki melodiyle aynı olmayışı özelliğini Dr. Mustafa Merter’den öğrendik. Dr. Merter parçada her an yeni bir melodi olmasını Allah-ü Teala’nın Rahman suresi 29. ayeti kerimesinde mealen belirttiği “O her an bir yaratıştadır” ile bağlantı kurarak anlattı. Yani kâinat ve içindeki her şey her an bir hâl yaşamakta ve sabit kalmamaktadır. Sabit kalmaya çalışan ve nefsin bir katında sıkışıp kalan insan bu yaratma tecellisine karşı direndiği için huzursuz olmaktadır. Tekâmül edemeyen insan bir yerde kalmışlığın derin acısını yaşar.

merter6İlk bir saatlik kısımda Benötesi ekolünü, kendisinin bu süreçte yaşadıklarını ve tecrübe ettiklerini anlatan Merter, kalan sürede de moderatör ve katılımcıların sorularını cevaplayarak devam etti. Benötesi ekolü klasik modern psikolojisinin sıkışıp kaldığı dar alanda kaygı yaşayan insanı daha üst mertebeler, nefs katları ve hâllerin de varlığından haberdar kılarak Hz. İnsana bir farkındalık kazandırıyor. Merter bu noktada karşımızdaki kişi Hz. İnsan olduğu için terapiye abdestli girilmesi gerektiğine de vurgu yaptı. Dr. Merter perspektiften bahsederek dünyaya bakan lenslerimiz ne kadar opak(kirli) ise dünyayı o kadar kirli gördüğümüze değindi.

Diniyle kavgalı olan psikolojiyi terk etmek gerektiğini belirten Mustafa Merter, batı psikolojisinin en büyük sorunu olarak narsisizm sokaklarında dolaşarak infak etmekten yoksun olunduğu için hep aynı yerde saymasını görüyor. Merter sözlerine şöyle devam etti: “Hâller ve makamlardan bahsederken terapist haddini bilmeli, haddini aşarak yaşamadığı hâllerin alanına girmemeli. Üst makamlar mürşidi kâmillerin işidir. Bizim görevimiz bahçedeki ayrık otlarını temizlemektir, o bahçede gül yetiştirmek mürşid-i kâmilin görevidir.”

Rüyaların önemine de değinen Merter, rüyaların insana kendisine üstten bir bakış atmaya yardım ettiğini ifade etti. Bunun nefsi levvamenin de bir özelliği olduğunu belirten Dr. Mustafa Merter bu sayede kişinin kendisine üstten bir bakış attığını, ancak rüyaların herkese yorumlatılmaması gerektiğine dikkat çekti. Zira  öyle rüyalar vardır ki mürşid-i kâmilden başkası yorumlamamalıdır.

Tüm eleştirilerine rağmen batı psikolojisini bir tarafa atmamak gerektiğini belirten Merter, onlardan da öğreneceğimiz şeyler olduğunu belirterek şunları söyledi: “ William James önemli bir adam. Carl Rogers ile “empati” öğrenilir. C. Gustav Jung ile alt âlemi öğrenebiliriz.” Dr. Mustafa Merter’i ağırladığımız programın soru cevap kısmında ise sorulan “Rabbim hâllerimi birleştir” hadis-i şerifi ve iyi hâllerin iyi olmayan yönleri iyileştirme etkisi üzerinde durularak söyleşi sürdürüldü.

merter3

Saatin ilerlemesiyle birlikte soğumaya başlayan havaya rağmen içimizi ısıtan sıcak ve samimi bir sohbet gerçekleştiren konuğumuz Dr. Mustafa Merter’e BYV adına Vakıf Müdürü İbrahim Ethem Gören Bey Kütahya Çinisi hediye ettiler.

Haber: Benötesi Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilcileri -Aydın Söylemez-Psikoloji’ 14 /Sibel Demirbaş- Psikoloji’ 14

Platformunuzu seçin ve paylaşın.