Medine Pazarı Uygulaması Çerçevesinde İslam İktisat Tarihi’ni Günümüzle İrtibatlandırarak Cengiz Kallek’le Ele Aldık

23 Haziran Salı akşamı düzenlediğimiz “Medine Pazarı, Sahabe Dönemi İktisadi Hayat ve Günümüze Yansımaları” başlıklı programımızda değerli Hocamız İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Kallek’i yine bir değerli ismin, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Özel’in moderatörlüğünde dinleme imkânı bulduk.

Günümüzle irtibatlı olarak Medine Pazarı uygulaması çerçevesinde İslam İktisat Tarihi’nin ele alındığı programda ilk olarak Kallek’in kaleme almış olduğu Hz. Peygamber Döneminde Devlet ve Piyasa, Asrı-ı Saadette Yönetim-Piyasa İlişkisi ve Sosyal Servet İslam’da Yönetim-Piyasa İlişkisi kitaplarına değinildi. Üniversite yıllarını 80 askeri darbesi döneminde geçiren, master çalışmasından itibaren kaleme aldığı 3 kitabına temel teşkil eden ve her kitabında zenginleştirdiği temaya olan ilgisinin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in “1400 yıl önceki çöl kanunlarıyla devlet yönetilmez” (!) sözünün vesile olduğunu belirten Kallek, literatüre kazandırdığı kitapları yazmaya yönelişini şu sözlerle anlattı:

“Asrı Saadet döneminde devlet kuruldu, sonra o devlet üç kıtaya hükmetti. Sadece çöle değil denizlere bile hâkim oldu. Peki, bunu nasıl yaptılar diye düşünerek Hz. Peygamber dönemi yönetim, piyasa ilişkilerine yöneldim. Ardından Hulefa-i Raşidin dönemini kattım. Her kitapta hem tarih odağı hem de zaman dilimi ve piyasalar bakımında kapsam genişledi.”

Cengiz Kallek’le cahiliye Mekkesi’ne Risalet dönemi etkileri, ardından Hicret’le gidilen Medine’de kurulan pazarın oluşturduğu dönüşüm ve Hilful Fudul’e temas edilen sohbetimizin genel çerçevesi konuğumuzun özetle kaydettiği şu sözlerle çizilmiş oldu:

“Her medeniyetin geçmişe uzanan dini, siyasi, iktisadi, kültürel vs. kökleri vardır. İslam medeniyetinin içine doğduğu çok tanrıcı, putperest Mekke cahiliye devrindeki diğer uygarlıklarla Hac ve ticaret sayesinde hayati ilişkide bulundu. Ve bu durum İslamiyet’i doğuştan uluslararası ve küresel kıldı. Tarıma elverişsiz olması dolayısıyla temel tüketim maddeleri bakımından dışa bağımlı bir yapısının olması bölgenin ticaretinin gelişmesinde rol sahibidir. İçerde ve dışarda oluşan şartlar analiz edildiğinde İslam’a bir hazırlık vardı diyebiliriz. O dönemde zenginler yönetiminin hâkim olduğu ve bu kimselerin yok etmek için var güçleriyle çalıştıkları İslam, aslında Kureyş’e ilerde yeni bir sıçrama imkânı sağlayacaktır. İslami tek devlet gücü, halkların birliği yani bir Ümmet olma durumu daha sonra çok geniş bir coğrafyada adeta bir İslam Ortak Pazarı oluşturmuştur. Onlar ticaretimiz zedelenecek diye düşünürken İslam Devleti dünya imparatorluğu ve İslam Ortak Pazarı üretecek duruma gelecek ve potansiyeli itibariyle Mekke tüccarı bundan en çok yararlanacak kesimi oluşturacaktı.”  

Genel çerçevenin çizilmesi sonrasında etkinlikte Medine Pazarı ele alındı.

Mustafa Özel’in Medine Pazarı nasıl örgütlendi? Prensipleri nelerdi? O prensiplerin bugünün dünyasına yönelik imaları neler olabilir?  Medine Pazarı’nda fiyatların teşekkül süreçleri nasıldı? İktisadi faaliyetler arttıkça çoğalan finans ihtiyacı nasıl hallediliyordu? şeklindeki sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Cengiz Kallek Müslüman toplumların meşru dairede finans sorunlarını nasıl çözümlediklerini de tarihsel olarak anlattı.

Yoğun ilgi gören ve çok istifade ettiğimiz programın geniş halini aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz:

Platformunuzu seçin ve paylaşın.