İyiliğin Sivil Toplum ve Devlet Boyutunu Değerli İsimlerle Konuştuk

28 Mart Pazar akşamı “İyiliği Yaymanın Etkin Yolu: İyiliği Projelendirmek-Sosyal Yardımların Devlet ve Sivil Toplum Boyutu” başlıklı sohbetimizde kıymetli isimlerle buluştuk.

Programımızda kendisini 2002 yılında başlattığı Merhamet Davası isimli hareketten tanıdığımız, bireysel gayretleri zaman içinde yüzlerce insanın destek verdiği, sayısız ihtiyaç sahibine dokunan bir yardımlaşma ve hayır faaliyetine dönüşen iyilik gönüllüsü Fatih Elmalı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İstanbul İl Müdür Yardımcısı Halis Kuralay’ı misafir ettik.

İlk sözü alan Halis Kuralay Bey “devletin profesyonel yapılan gönüllülük hizmeti” olarak tabir ettiği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürüttüğü sosyal hizmetlere dair bilgiler verdi. İhmal ve istismara uğrayan çocuklar, şehit-gazi yakınları, şiddet mağduru kadınlar, yaşlılar, engellilere yönelik yürütülen hizmetleri yapan birimler ve bunların yaptığı hizmetlerin mahiyetini kendisinden dinlediğimiz Halis Bey’in ardından sözü Fatih Elmalı Bey’e bıraktık.

Fatih Bey 2002 yılında Türkiye’ye sığınan Çeçen mültecilere yardım vesilesiyle başladığı hayır faaliyetlerinin bugüne uzanan hikayesi bizlerle paylaştı.

“Burada konuşma yapmaktan muradım insanları iyilik davasına meyletmesini sağlamaktır. Bu işler, bu duygu yaşanmadığı zaman ömürler gelip geçiyor. Günlerin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. İyilikten bahsetmek aslında başlı başına bir ibadet… Bizim için iyilik demek hakikaten Allah’a kulluk demek… Bu sebeple bizim için ciddi bir gündem. Allah’ın makbul kulum dediği insanların iyiliksiz bir hayat tarifi yok. İyiliği ihmal etmek kulluğu ihmal etmektir bir anlamda. Biz Allah nasip ediyor, O’nun izniyle belki de Türkiye’deki birçok yardım kuruluşundan fazla yardımı yapma gayreti içindeyiz. Çünkü neticenin Allah’tan olduğunu bilerek farkındalığımızı da korumamız gerekiyor. O zaman önemli olanın niyet ve teşebbüs, gerisinin sadece ve sadece Cenab-ı Hakk’ın nasibi olduğunu hatırda tutmak size bu farkındalığı kazandıracaktır. Kendinizde bir numara olmadığının farkında olursanız, yaptığınız iyilikleri dünyevi zaaflarla götürmemiş olursunuz.  İyilik yapmak lazım, bir de iyiliği Allah’ın dediği gibi yapmak lazım…” diyen Elmalı iyilik davasına talip olunursa muhakkak Allah-ü Teala tarafından kişiye buna dair fikirlerin ilham edildiğini belirtti.

“Hayatımın en lezzetli anlarıdır. Sen müşteri oldun Allah da sana müşteri gönderdi. Birisi için çok tatsız olan olay senin için bir iflah kapısı haline dönüşüyor.” sözleriyle uzun yıllardır süren Suriye savaşı sebebiyle yardım faaliyetlerinin büyük bölümünü teşkil eden bu ülkeden mültecilere yapılan yardımlarda yaşadığı anlattı.

Kendi yolculuğunu anlatırken iyilik ve hayır yolunda olmanın arz ettiği öneme sık sık vurgu yapan ve katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Fatih Elmalı ve Halis Kuralay’la gerçekleştirdiğimiz sohbetin geniş halini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.