Erkek Öğrenci ve Mezunlarımız Sabah Namazında Bezmialem Valide Sultan Camii’nde Buluştu

Her öğretim yılında dönemde bir defa olmak üzere erkek öğrenci kardeşlerimizle sabah namazı programlarında bir araya geliyoruz. Yılda iki kez de olsa sabahın, namazın, sohbetin ve kahvaltının bereketini paylaşma imkanı elde ediyoruz.

Bu meyanda 2015-2016 öğretim yılı birinci döneminin erkek öğrencilere yönelik sabah namazı programını 20 Aralık Pazar günü Beşiktaş Bezmialem Validesultan Camii’nde icra ettik.

e11

Servis araçlarımız BÜ Kuzey Kampus Kütüphane önünden öğrenci arkadaşlarımızı Beşiktaş’a; Osmanlının son ihtişam asrında inşa edilen camiye getirdiğinde tarihi camiinin hafız, mevlüthan ve duâgû imamı Celaleddin Şensoy Hocaefendi sabah namazı ezanını okumaktaydı. Şensoy Hoca avazını cihana Davut gibi salarken “Hayyaalelfelah”/”Haydin kurtuluşa” nidası Kızkulesi’den Kabataş’a kadar olan alanda uyanık gönülleri Beyt-i Atik’in şubeleri olan camilere davet ediyordu.

Ezan-ı Muhammedi’nin ardından İstanbul’un meşhur kıraat alimlerinden Hanifi Bayır Hocaefendi Yasin Suresi’ni tilavet ederken hazirunun yanık gönülleri Furkan-ı Hakim’in inzal olduğu kutlu beldelere, Mekke-i Mükerreme’ye; Medine-i Münevvere’ye seyahat etti!

Namaz sonrasında Celaleddin Şensoy ve Hanifi Bayır Hocaefendiler kıraat, ilahi ve sohbetleriyle öğrenci kardeşlerimize manevi bir ikramda bulundu…

e12

Tarihi camiinin içinde topluca hatıra fotoğrafı çekildikten sonra adımlarımız Dolmabahçe Saat Kulesi Restoran’ına yöneldi.

Kahvaltı’nın ardından program için Ankara’dan gelen İstişare Heyeti Üyemiz, Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. Ebubekir Ceylan’ı dinledik.

Dr. Ceylan konuşmasında tahsil dönemlerinde alternatif eğitim imkanlarına yönelmenin ve okul kulüplerinde yapılacak çalışmaların öğrencilerin ufkunu açacağını, muhtelif ilim sahalarında derinlik kazanmaya kapılar aralayacağını, birlikte organizasyon düzenleme yeteneğini geliştireceğini belirterek şimdilerde ismi sadece hatıralarda kalan Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü’ndeki çalışmalara değindi.

Kulüpte Başkan Yardımcısı ve Başkanlık görevlerinde bulunan Dr. Ebubekir Ceylan, farklı alanlarda birçok etkinlik yaptıklarını, bu tür etkinliklerin sosyal çevre edinimi ve organizasyon yapabilme anlamında önemli olduğunu ifade ederek, bu etkinliklerden birisinde Yusuf İslam’ı BÜ’nün en büyük salonunu olan Murat Dikmen’de ağırladıklarında, Dünya Kur’an-ı Kerim okuma birincisi olan hafız efendinin Kur’an-ı Kerim tilavetinin Boğaziçi tarihinde ilklerden biri olduğuna değindi.

e3

“Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır” diyen Yunus Emre Enstitüsü Yöneticisi Dr. Ceylan, öğrencilik yıllarındaki donanımlarının ve özellikle BİSAV’daki seminerlerin 15 yıllık akademisyenlik hayatına ilave katma değerler ürettiğini belirterek sözlerine şu cümlelerle devam etti:

“Akademisyenlik nispeten rahat bir meslek. Akademisyenler yazacakları eserlerle bir nevi sadaka-i cariye oluşturuyor. Yazdıkları makale ve kitapla ya da yetiştirdikleri öğrenciler ile gelecek nesillere ciddi katkıda bulunma imkanı var. Bu hususu önemsiyorum.

(…)

Doktoraya başladığım yıl aynı zamanda üniversitede ders vermeye başladım. Hatta öğrencilik yıllarımda almadığım dersleri vermek durumunda bile kaldım. Sayı olarak fazla ders verdiğim dönemler oldu. Bunları yapabilmek için çok yoğun çalıştığım dönemler oldu, ama en yoğun geçirdiğim ve zorlandığım yıllar hep en çok ürettiğim dönemler oldu.

(…)

Kur’an-ı Kerim tilavetini kendinize vird edinin. Her gün bir-iki sayfa Kur’an-ı Kerim’i mealiyle birlikte okuyunuz.

(…)

Mezuniyetten sonra akademi, özel sektör ya da bürokrasi gibi bir tercihlerde bulunmanız söz konusu olacaktır. Bunun için kendinizi şimdiden hazırlamaya gayret etmeniz önem arz ediyor. Bürokrasi oldukça önemli. Her alanda olduğu gibi bürokraside de ehliyet ve liyakat anahtar kelimeler. Devlet kademelerinde görev yapanlar makam ve mevki ihtirasıyla değil; hizmet şuuruyla hareket etmeli… Akademyadan farklı olarak, bürokraside yöneticiler sürekli karar almak; doğru kararlar almak durumunda. Aldığınız kararların çoğu insan hayatını etkiliyor. Bu büyük bir vebal olduğu gibi sizleri empati yapmaya, adil olmaya da zorlayan bir sorumluluktur.”

BÜ öğrencilerinin dikkatle takip ettiği Dr. Ceylan konuşmasında Başkan Yardımcılığı görevini üstlendiği Yunus Emre Enstitüsü’ne de şu ifadelerle değindi: “Yunus Emre Enstitüsü bir kültür müessesesi. Temel faaliyet alanı Türkçeyi, Türk kültürünü, sanatını ve tarihini yurtdışında tanıtmak. 35 ülkede 44 merkezde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türk kültür ve irfanını yurtdışında tanıtma misyonu bir takım STK’ların insafına bırakılamayacak kadar önemlidir. Yurtdışında bir nevi Kültür Bakanlığı gibi çalışıyoruz. Yabancılara Türkçe öğretiyoruz, Türkçe öğreten kurumlara destek oluyoruz.”

e1

Dr. Ceylan’ın konuşmasının ardından öğrenci arkadaşlarımızla birlikte Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik. Osmanlı Devleti’nin son ihtişam asrında vücuda getirdiği sanat ve mimari harikası Dolmabahçe Sarayı’nda bir tarih, kültür ve sanat yolculuğuna çıktık… Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadan programımız nihayete ererken, bir sonraki sabah namazı etkinliğinde bir araya gelmeyi kararlaştırarak servis araçlarıyla Rumehihisarüstü’nün yoluna revan olduk.

Ankara’dan gelerek programımıza katılmış olan Vakfımız’ın İstişare Heyeti Üyesi Dr. Ebubekir Ceylan Bey’e ve etkinliğimize yapmış olduğu maddi ve manevi katkılarından dolayı vakıf mensubumuz Kemal Kahraman Bey’e teşekkür ederiz.

İbrahim Ethem Gören

 

 

 

 

 

Platformunuzu seçin ve paylaşın.