Divan Sohbeti’nde Cem Tarık Yüksel’i Dinledik

19 Mayıs Pazar günü, mezun ve mensuplarımız arasındaki bilgi ve tecrübe birikiminin paylaşılmasına imkân tanımak amacıyla düzenlediğimiz aylık gündemli kahvaltılı sohbetlerimizin birini daha Unilever Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel’in katılımıyla gerçekleştirdik. Aynı zamanda Fütüristler Derneği yönetim kurulu üyesi olan Yüksel “Geleceğe Bakmak” başlıklı bir sunum yaptı.

Divan6

Cem Tarık Yüksel, çocuklarımızı dizayn etme noktasına geldiğimiz bir gelecekte birçok alanı tartışmamız gerektiğine değinerek başladığı sunumunda, olayları sadece kültürü, teknolojisi, ekonomisi, politikası açısından değil, sosyolojisi, antropolojisi, hukuku ve inanışıyla da birlikte ele almamızın gerekliliğine dikkat çekti. Geleceğin üzerimize adeta bir dalga gibi geldiğini ifade eden Yüksel, buna karşı ya dalganın içine dalarak sürüklenmek ya da dalganın üzerine binerek onunla beraber hareket edebilmek gibi iki tezle karşı karşıya olduğumuzu belirtti.  Geleceği sadece teknoloji bazında, facebook, twitter bazında görmenin yetmeyeceğini vurgulayan Yüksel, bu yapının inanışımızdan başlayarak felsefemize varana kadar birçok şeyimizi şekillendirir hale geldiğini, meseleye bu açıdan bakmanın da önemli olduğunu söyledi.

“Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu aslında onu şekillendirmektir. Geleceği siz şekillendirmeye çalışırsanız, o zaman tahmin edebilir hale geliyorsunuz.” diyen Cem Tarık Yüksel, çeşitli ülkelerin yaptığı çalışmalardan örnekler vererek konuşmasına devam etti. Henry Ford’un “Eğer insanların ne istediğine dair bir şey sorsaydım, muhtemelen hızlı at arabası isterlerdi” sözüne atıfta bulunan Yüksel, mevcut trendlere bakarak “gelecek herhalde şöyle olacak” demenin yetersizliğine dikkat çekti.

Divan7

Geleceği şekillendirmek için 5-10 sene sonrasını öngörmek gerektiğini söyleyen Yüksel, ayrıca içinde bulunulan vasatı, toplumu iyi tanımanın gerekli olduğunu dile getirdi. İçinde bulunduğumuz çağı “karşıtlıkların çağı” olarak niteleyen Yüksel, çeşitli ülkelerde satılan yüksek fiyatlı sulara karşılık Afrika’da yaşayan insanların % 40’ının temiz bir tuvalete sahip olmadığını ve buradaki insanların hijyen problemlerinden öldüğüne dikkatimizi çekti. Çarpıcı slaytlar eşliğinde verdiği örneklerin ardından yaptığı değerlendirmede, insanlar arasındaki uçurumun daha da arttığını vurgulayan Yüksel, “Değişken, öngörülemez, karmaşık bir dünyadan bahsediyoruz.” diyerek sözlerine devam etti.

3D printerlar, suni et üretimi, aya asansör, cep telefonlarını uydu olarak kullanma, DNA’da bilgi depolama çalışmalarını da konu eden Yüksel, küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sorunlar karşısında alınan önlemlere de değindi.

“Dünya nüfusu hızla artıyor, şehirleşme artıyor, kadınlar değişiyor.” diyen Cem Tarık Bey, “Kadınların değişmesi son derece önemlidir. Kadınlar değişirse tüm toplum değişir. Çünkü toplumu asıl şekillendiren onlardır.” değerlendirmesinde bulundu. Şehirleşme arttıkça bunun kültür, ekonomi ve inançlar üzerindeki etkilerinin de arttığını söyleyen Cem Tarık Bey,” Kültürel miras doğudan batıya doğru hareket ediyor ve zenginlik de bu tarafa doğru kaymakta.  Öyle ki Çin’de yapılan müzayede sayısı 9 kat artmış durumdadır. Yerel kültüre eğilim artmış, büyük markalar artık ülkelerin yerel kültürlerine uygun ürünler tasarlamaya başlamışlardır. E-kitap yaygınlaşmaya başladı, sanal kütüphaneler var artık hayatımızda… Eğitim artık daha demokrat.” dedi.

Cem Tarık Yüksel ayrıca, cinsler arası gen alışverişiyle hayvanlardan alınan özelliklerin, hastalıklara karşı insanlara eklenmesi söz konusu olmaya başladığı, beyin ara yüzlerini kullanmanın planlandığı dünyamızda “Geleceğin felsefesi çok karışık. Bu anlamda teologlara acıyorum. Değer ve inanış sistemimizi zorlayan gelişmeler yaşanmaktadır. Bunun için geleceği şekillendirirken düşünce yapımızda ortaya çıkacak soruların cevabını üretecek çalışmalar yapılmalıdır.” yorumunu yaptı.

Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Unilever Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel, gelişmiş ülkelerin hala tüketimin ana kaynağı durumunda olduğunu, toplamda dünya nüfusunun tüketim oranının da giderek yükseldiğini söyledi. “Yeni büyükler” olarak adlandırılan Ortadoğu ülkelerinin Asya ülkelerine göre daha eğitimli olmaları, oturmuş bir orta sınıfa ve zengin kaynaklara sahip olmaları açısından öne çıkabilecek durumda olduğunu belirten Yüksel, bölgedeki mevcut karışıklıkların atlatılması halinde rollerinin artacağını ifade etti. Yeni büyükler arasında zor bir pazar olmasına rağmen Afrika’nın da yer aldığını söyleyen Cem Bey, bu bölgenin 2050’de Avrupa’nın üç katı olacak nüfusuna dikkat çekti.

Divan10

Sunumunda çevre sorunlarına da değinen Cem Tarık Yüksel, 2 derecelik daha ısı artışı olması halinde bunun dünyada % 20’lik bir hasat düşüşüne sebep olacağını, bir kilo et tüketimiyle 16 ton, bir fincan kahve tüketimiyle 140 litre su harcandığı göz önünde bulundurulduğunda tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmenin gerekliliğine vurgu yaptı. “Tüketici kavramı değişmek durumundadır. Tüketmek değil, kullanmak durumundayız. Yediğiniz içtiğinizin yerine konulabilir kaynaklardan olması lazım. Aslında felsefe ve inanç noktasından baktığımız zaman bize çok yakın bir değerden bahsediyorum.”

“Geleceğe Bakmak” başlıklı sunumunda, slaytlarıyla oldukça ayrıntılı anlattığı değişimin her alanda bakış açısı değişikliğini gerektirdiğini ifade eden Yüksel, son olarak ne yaparsak yapalım insan olarak sorumluluğumuzun büyük olduğu mesajını verdi.

Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Yüksel’e Mütevelli Heyeti Başkanımız Haluk Dortluoğlu tarafından hediye takdim edilmesinin ardından Divan Sohbeti sona erdi.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.