Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru’yu Boğaziçi Konak’ta Ağırladık.

15 Mart Cuma günü Boğaziçi Konak’ta düzenlediğimiz Profesyonel Kariyer Sohbetlerimiz’in “Dışişlerinde Kariyer Yapmak” başlıklı oturumunda Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Naci Koru ile beraberdik.

Moderatörlüğünü TÜBİTAK Danışmanı Dr. Hatice Karahan’ın yaptığı etkinliğimiz, Boğaziçi Üniversitesi İYBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Mehmet Nafi Artemel ve çok sayıdaki dışişleri alanında kariyer yapmak isteyen arkadaşımızın katılımıyla gerçekleşti. Programda  Sayın Koru, son yıllarda gelişen Türk dış politikasının geçirdiği evreleri, dünya dış politikasının önemli unsurları perspektifinde anlattı. Sohbetin ilerleyen bölümlerinde ise Dışişleri Bakanlığı’ndaki kariyer fırsatlarına değinerek bu alanda ilerlemek isteyen arkadaşlarımza tavsiyelerde bulundu.

Naci_Koru3

Naci Koru, uluslararası sistemde son yirmi yılda yaşanan üç büyük değişimi anlattığı konuşmasında birinci olarak, 90’lı yıllarda gerek Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da, gerekse Balkanlar’daki siyasi gelişmeler sonucunda ortaya çıkan bağımsız devletlerin, dünya siyasetinde ve dış politikasında önemli aktörler haline geldiğini ifade etti.  2001 yılında Amerika’nın vurulmasını ikinci büyük değişim olarak adlandıran Koru, bu tarihten itibaren başta Amerika olmak üzere güvenlik kavramının uluslararası politikada etkin hale geldiğini belirtti. Üçüncü  olarak da 2011’de başlayıp, Arap Baharı olarak adlandırılan süreç ve Avrupa’da yaşanan mali krizin, tüm dünya ülkeleri gibi Türkiye’yi de çok yakından etkilediğini söyleyen Naci Koru, Türk dış politikasının geçirdiği evreleri anlatarak sohbetini sürdürdü.

2000’li yıllardan itibaren içerde ekonominin toparlanması, siyasi istikrarın büyük ölçüde sağlanmasını bir restorasyon dönemi olarak adlandıran Dışişleri Bakan Yardımcısı Koru, demokratik standartların yükseltilmesi, yapılan ekonomik reformlar ve bunlarla birlikte yürütülen aktif ve vizyoner bir dış politika ile bugünlere gelindiğini söyledi. Sözünü ettiği restorasyon döneminin esasları olarak, mevcut stratejik ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, uluslararası örgüt ve platformlarda etkin rol oynanması, komşu ülkelerle yakın ilişkiler sağlanması ve son olarak yeni coğrafyalara açılımı sayan Naci Koru, bunlar üzerinde durarak geldiğimiz noktayı dikkatlerimize sundu.

Naci_Koru2

Mevcut stratejik ilişkilerin geliştirilmesi hususunda, ABD ve Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi değerlendiren Koru, zaman zaman inişli-çıkışlı olsa da “model ortaklık” üzerinden ABD ile güçlü bir işbirliği içinde olduğumuzu, kendi bünyelerinde ekonomik ve siyasi pek çok sorun barındıran AB için de, geçmiş tüm hükümetlerde olduğu gibi tam üyelik hedefli bir politika uygulandığının altını çizdi. Ana hedefin Türkiye’yi AB standartlarına getirmek olduğunu söyleyen Koru, son yapılan reformların bu amacı taşıdığını vurguladı. NATO ile ilişkilerimize de değinen Sayın Naci Koru, bu toplulukta merkez ülke haline gelen Türkiye’nin, şu anda bir talepte bulunduğu zaman gerekli cevapları alır hale geldiğini söyledi.

Uluslararası örgüt ve paltformlarda etkin rol oynanması hakkında ise Sayın Koru, 2009-2010 yılları arasındaki BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğimiz, G20 ve Medeniyetler İttifakı üyeliklerimiz, ABD ile terörle mücadele işbirliğimiz ve yine üyesi olduğumuz Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki çalışmalarımızla ilgili bilgiler verdi.

Üçüncü olarak komşularla ve çevre ülkelerle ilişkilerimizin güçlendirilmesi konusundan bahseden Naci Koru, bu çerçevede izlenen politikayı anlattı. Bugüne kadar siyasi diyalog geliştirme, ekonomik işbirliği sağlayarak ticaret anlaşmaları yapma, vize muafiyetleri ve sosyal, kültürel etkileşimleri arttırmayı içeren bir yol izlendiğini söyleyen Koru, bu politikanın ülkemize sağladığı katkıları rakamlarla ifade etti.

Son olarak yeni coğrafyalara açılım konusunda yapılanları değerlendiren Koru, başta Afrika ülkeleri olmak üzere, Asya Pasifik, Latin Amerika ülkelerine açılımlarla kurulan ortaklıkların bu ülkelerle aramızdaki ticaret hacmini genişlettiğini ifade etti.

Bakan Yardımcısı Naci Koru ayrıca “Yeni Dış Politika Araçları” olarak tanımladığı, dünyanın pek çok ülkesinde temsilcilikler açan TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı), ülkemizi yurtdışında başarıyla tanıtan Yunus Emre Enstitüsü, yeni kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Daire Başkanlığı ve son olarak da dünya devleriyle yarışan THY hakkında bilgiler verdi.

Naci Koru, Türk dış politikası hakkındaki genel değerlendirmelerinin ardından, dışişlerinde kariyer imkânları konusunda bizleri aydınlattı.

Naci_Koru7

Diplomatları “dış politika oyuncuları” olarak tanımlayan Koru, bir diplomatın dışarda ülkesini temsil ederek prestijli bir görev üstlendiğini belirtti. “Hükümetler uygulanacak dış politikaya karar verirken diplomatlar bunun alt yapısını hazırlarlar. Olayları takip ederek analizler yapan diplomatlar, Türk dış politikasının oluşturulmasında önemli olan girdileri hazırlayıp siyasilere verirler.” sözleriyle bir diplomatın görev tanımını yapan Koru, bu kişilerin zaman zaman önemli ve tarihi kararların verilmesine şahitlik ettiklerini söyledi. Sadece bunlarla kalmayıp, yurt dışındaki vatandaşlarımızın her türlü evlenme, boşanma, askerlik işlemleri, çocuklarının nüfusa kaydı gibi Türkiye’de kamu kurumlarında yapılan tüm işlemleri de yapan diplomatların, atanma süreçlerinden bahseden Koru, “Bir diplomatın hayatının üçte ikisi yurt dışında geçmektedir. Yurt dışında bulunmaktan, yabancı insanlarla yaşamaktan hoşlanmayan bu işi yapamaz.” dedi. Dışişleri Bakanlığı’na personel alım şartlarını sıralayan Naci Koru, alım sırasında üç aşamalı sınav sisteminin uygulandığını söyledi. Buna göre önce çoktan seçmeli sınava tâbi tutulan adaylar,  ardından yazılı sınava, daha sonra da mülakata girmektedirler. Tüm bunlar için KPSS sınavına da girmenin şart olduğu Bakanlık için son dönemlerde çok sayıda memur alımı yapıldığını, ayrıca Dışişleri Uzmanlığı adı altında merkezde yeni bir görev alanının da açıldığını Sayın Koru’dan öğrendik.

“Bakanlığa personel alımı bir dış politika belirlenmesi kadar önem arz etmektedir.” diyen Koru, dış politikada parlayan bir yıldız konumundaki Türkiye’nin dışişlerinde bir oyuncu olmak ve bu yükselişe katkı sağlamak isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini bakanlığa davet etti. Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği eğitimler, sunduğu master imkânları ve personel özlük hakları konusunda bilgilendirmede bulunan Sayın Naci Koru, programın son bölümünde katılımcılardan gelen soruları da cevaplandırdı.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.