Boğaziçi Konak’ta Türkî Cumhuriyetleri’nde İslâm, Müslümanlar ve Türkiye Konuşuldu

28 Aralık Cumartesi günü gerçekleşen Yakın Tarih Okumaları’nda Yedi Hilal Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Enesoğlu’nu “Türkî Cumhuriyetleri’nde İslâm, Müslümanlar ve Türkiye” başlıklı sohbette ağırladık. Orta Asya haritası üzerinden bölge hakkında geniş bir perspektif sunan Enesoğlu, değerli bilgiler paylaştı bizlerle…

enesoglu3

Programda genel olarak ele alınan konu başlıkları;

–          Orta Asya’daki Müslüman toplumunun yapısı

–          Orta Asya’daki Müslüman-Türk topluluklarının tarihinden kesitler

–          SSCB’nin yıkılmasından sonra Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkileri ve sahip olduğu önemli rol ve bu rolün bölgede Türkiye imajı üzerindeki olumlu-olumsuz etkileri

–          Bölge ülkeleri ve Türkiye arasında politik, ekonomik ve kültürel ilişkiler

olarak sayılabilir.

Orta Asya’daki Müslüman toplumunun yapısı hakkında Enesoğlu, bu coğrafyadaki halka ulaşabilme şansının özellikle Türkiye açısından, bölgeyle iç içe olan ve oraların tarihine damgasını vuran kişiler olan İmam-ı Buhari, Şah-ı Nakşibendî gibi isimlerin aracılığıyla daha da artabileceğine dikkat çekti.

Orta Asya’nın merkezinin Özbekistan olduğunu belirten Enesoğlu, Ruslar’ın bu bölgeye girmesinden önce Buhara, Hokand ve Hive hanlıklarının bölgedeki varlıklarını ele aldı. İlk olarak Hokand Hanlığı’nın Ruslar’a teslim olduğunu söyleyan Mustafa Enesoğlu, Buhara ve Hive Hanlıkları’nın ise 1920 de Bolşevik İhtilalinin ardından teslim olduğu için bölgedeki pek çok Müslüman erkeğin katledildiğinin altını çizdi. Enesoğlu, buna ek olarak bugün Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan’ın sınırlarının Batı Avrupalı sömürgeci devletlerin yaptığının aksine cetvelle düzgünce ayrılmış olarak değil girintili ve çıkıntılı bir şekilde çizildiğini, örneğin Kazakistan’a bırakılan bölgede yoğun olarak Özbek yaşarken, Özbekistan’daki bu bölgede Taciklerin yaşadığını belirtti. Enesoğlu bu durum hakkında “Pimi çekilmiş bombayı bölgeye bırakmışlardır.” yorumunda bulundu.

enesoglu4

Mustafa Enesoğlu konuşmasında bölge ülkeleriyle ilgili olarak ayrıca Türkiye’nin bağımsızlıklarını kazanmaları ardından takındığı ağabey rolünün Türkiye’nin imajı üzerinde olumsuz bir etki bıraktığının altını çizdi. Bu durumla ilgili özellikle ticaret sektöründe olumsuzluklarla karşılaşıldığını “Amerikan çikolatasını Kazakların Rus reklamlarının etkisiyle Rus çikolatası zannedilerek tükettiği bir ortamda bizim markalarımız değer görmüyor.” cümlesiyle belirten Enesoğlu, ülkemizle ilgili olumsuz intiba bırakan art niyetli kişilerin olduğunu söyledi.

Bölgedeki Rus varlığının bölge insanının dini değerleri üzerinde bir dejenerasyon etkisi yaptığını söyleyen Enesoğlu, mukavemet göstermemesi sebebiyle bundan en az Hokand Hanlığı’nın hakim olduğu toprakların zarar gördüğünün altını çizdi ki bu topraklar bugün “vadi bölgesi” denen bölgeye tekabül etmektedir. Katliamları da göz önüne aldığımızda bunun demografik ve kültürel yapıya etkilediğini vurgulayan Enesoğlu bunun bir göstergesi olarak da Vadi bölgesinin daha dindar olduğunu ifade etti.

Konuşmasında İslam ve Müslümanlık perspektifinden bugünü değerlendiren Enesoğlu “Selefilik” inancına da değindi.

Türkiye’nin pekçok yardım kuruluşu varlığı açısından söz konusu bölgeye önemli bir etkisi olduğunu, fakat yardım kuruluşlarının çokluğundan ziyade farklı alanlarda faaliyet gösterecek kurumlara ihtiyaç olduğunu belirtti ve muhafazakâr kesimin öncelikle bu konu üzerinde durmasının gerekliliğine dikkatimizi çekti.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.