Bir Romanperver İktisatçı Mustafa Özel’le Online Sohbetimizde Buluştuk

15 Nisan Çarşamba akşamı mensuplarımızdan Neslihan Demirci’nin (Türk Dili ve Edebiyatı 98′) moderatörlüğünde uzun yıllardır romanları, birer sanat ürünü olduklarının da hakkını vererek iktisat, siyaset ve sosyal bilimler üzerinden okuyan, bu sayede kendisini verdiği dersler ve yazdığı yazılardan takip edenlere farklı bakış açıları kazandırmış olan İktisatçı, Yazar ve İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Özel ile “Roman ve İktisat” başlıklı online sohbetimizde bir araya geldik.

Mustafa Özel’in roman sevdası nasıl başladı ve nasıl bu noktaya geldi?

Programımızın başında önce bu sorunun cevabını dinledik konuğumuzdan…

“Roman okuyucusu olmam çocukluğumdan devam eden bir şeydi, yani yeni bir durum değil. Fakat romanın özel bir dil olduğu, hakikati dillendirmede toplum bilimlerinden daha önemli olduğu -onlara alternatif veya onlar önemsiz bu önemli anlamında değil- fakat bize hayatın bütün gizemini ancak edebiyatın, özellikle de modern çağda romanın verdiğini hissetmeye başladım. Aşağı yukarı 50-55 yaşlarım arasındayken bunu bir kere bu kadar derinden hissetmeye başladıktan sonra neredeyse artık romandan başka bir şey okuyamaz oldum. Ya da okuduğum her şeyi biraz romanları daha iyi anlamak için okumaya başladım. Tabii ben bir iktisatçıyım. Ekmeğimi 30-40 yıl boyunca iktisatçılıktan kazandım. Dolayısıyla iktisadi alana bu yeni bilincimi aktarmam nispeten daha kolay oldu. O bakımdan ilk kitabım da “Roman Diliyle İktisat” olarak ortaya çıktı.”

Özel, İyi bir romancının içinde bulunduğumuz gerçekliği hem yaşayan bizlerden, hem de bizi araştırıp bunu bir şekilde formüle eden sosyolog, psikolog, antropolog gibi insan ve toplumbilimcilerden daha iyi anlama kapasitesine sahip olduğunu düşüncesinde. Konuşmasında bu düşüncesini destekleyen pek çok örneğe yer verdi.

Bir günlük gerçek mal ve hizmet ticareti bütün dünyada 200 ülke arasında yaklaşık 60 milyar dolarken, buna karşılık bir günlük parasal işlem hacminin yine ülkeden ülkeye 5 trilyon doları bulabilmesinden hareketle iktisatçılar artık zorunlu olarak son 15-20 yılda finansı iktisadın anahtar kavramı haline getirmişlerdir. Finansın ağırlık kazanmasına bu vurguyu yapan Özel buna paralel olarak siyaset bilimcilerin anahtar kavramının da aşağı yukarı 20 yıldır “terör” kavramı olduğuna dikkatlerimizi çekti. Öyle ki yapılan terör içerikli filmler ve başlığında terör kelimesi geçen kitapların sayısındaki hızlı yükselme bunu göstermektedir.

Bu noktada örneklerinden birinde Amerika’nın günümüzdeki önemli romancılarından biri olan Don DeLillo’nun 2000 yılının başlarında kurgulamaya başladığı Cosmopolis isimli romanında özetle “terör ve finans aynı şeydir, daha doğru ifadeyle terör ve finans aynı gerçekliğin iki değişik yönüdür” denmesine işaret etti. “Bunu 2001 ve 2008’den önce ancak bir romancı yazabilirdi. Onun için romancılara ya kehanet ehli ya keramet ehli diyesim geliyor.” diyen Mustafa Özel romancıların içinde bulunduğumuz gerçekliği insan ve toplumbilimcilerden çok daha iyi anladığı düşüncesini destekler nitelikteki bir diğer örneğini Balzac’tan verdi.

Özel, bu örneğiyle de 1830’larda Balzac’ın 33 yaşındayken yazdığı Muhteşem Godisar romanındaki kahramanı Godisar’ın, kendisinin icat ettiği bir finansal araç olan poliçeleri satması sırasında karşılaştığı meczup ve bu meczubun yenidünya düzeninde karşılaşılan tuhaflıklarla mücadelesine değindi.  Buradan hareketle de geçmişte kurgulanmış eserlerin günümüzde yaşananlara işaret eden çarpıcı içerikleriyle kendisini romancıları ister istemez neden kehanet ehli veya keramet ehli olarak konumlandırma noktasına getirdiğini ortaya koymuş oldu.

Sohbetimizde “Romanperver İktisatçı” kitabında yer alan “Modernlik üç kağıttır.” tespitine dair açıklamalarını da kendisinden dinleme fırsatı bulduğumuz Özel, edebiyatla iktisat, edebiyatla siyaset, edebiyatla sosyoloji ve edebiyatla tarih arasındaki ilişkileri yerli yerine oturtmanın önemine de dikkat çekti. Romana verdiği önemi “Romanbilim” kavramı üzerinden tanımlayan konuğumuz, Ahmet Hamdi Tanpınar, Halit Ziya Uşaklıgil, Halide Edip Adıvar ve Kemal Tahir gibi Türk romanında önemli yere sahip yazarların romancılıklarına da değindi.

Hem Zoom uygulaması hem de Youtube’da canlı yayınladığımız yoğun katılımlı programımızda sorularımızı cevaplayan İktisatçı, Yazar ve İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Özel kendisini dinleyen ve çoğunluğu genç olan dinleyicilerimize şunları salık verdi: “İktisadi gerçekliğin mahiyetine nüfuz etmemiz lazım. Onun için bugünün gençlerine iki adamı örnek gösteriyorum. İktisatçı olarak Sabri Ülgener. İktisatçı ama edebiyata nüfuzu var. Edebiyatçı olarak da Tanpınar. Edebiyatçı ama iktisada nüfuzu var. Romanı es geçmeyin, ciddiye alın. Hele toplumbilimlerle uğraşıyorsanız romanı çok ciddiye alın.”

Bu güzel sohbetin tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.