Beylerbeyi Sarayı ve Küçüksu Kasrı’nı Gezdik

23 Şubat Cumartesi günü, bulutlu bir havada,Beylerbeyi Sarayı ve Küçüksu Kasrı’nı hep beraber gezdik.

Boğaziçi Konak’tan servislere binerek başlayan gezimizin ilk durağı Beylerbeyi Sarayı oldu. Sarayın girişinde, bizi uzunca bir koridor karşıladı. Sergi amaçlı kullanıldığını öğrendiğimiz bu koridor bizi sarayın bahçesine çıkardı.Biz de burada  fotoğraflar çektikten sonra sarayı gezmeye başladık.

beylerbayi_bahce2

Beylerbeyi Sarayı, Sultan Abdülaziz tarafından yazlık bir saray olarak yaptırılmış. Saray, Haremlik ve Selamlık olmak üzere iki büyük bölümden oluşuyor. Selamlık kısmı, padişahın resmi işleri için kullanılırken, Haremlik bölümü ailesi için ayrılmış.

Selamlık bölümünde çok sayıda gemi resmi bulunuyor. Resimlerin birkaçını, Sultan Abdülaziz kendi yapmış. Burada sarayın aydınlatılması için kullanılmış olan büyük avizelere rastlamak da mümkün… Selamlık kısmındaki en önemli yerlerden birisi de Hünkar dairesi… Davetler ve toplantılar burada yapılmış. Dairenin ortasında bir de büyük bir havuz var. Yazlık bir saray olarak kullanılmış olan Beylerbeyi Sarayı’ndaki bu havuz  sarayı serinletme işlevi görmüş. Ayrıca, Hünkar dairesinde Sultan Abdülaziz’in bir heykeli bulunuyor. Bu heykel, Batı’nın etkilerinin, Osmanlı üzerinde ne kadar yoğun olduğunu gösteren küçük bir örnek sadece…Bu mekanda ayrıca, Japonya’dan hediye gelen vazoları ve Fransız yapımı mobilyaları da görmek mümkün…

beylerbeyi_ic_mekan2               beylerbeyi_ic _mekan

Sarayın Haremlik bölümü, Selamlık bölümüne nazaran daha küçük bir yer. Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan ve Sultan II. Abdülhamit’e ait odalar bölümde bulunuyor. Haremlik bölümünde bu odalar haricinde, bir de Sedefli Salon bulunmaktadır. Salona ismini içinde bulunan sedef işlemeli eşyalar vermiş. Bu salon genelde hanımların buluştuğu sohbetler için kullanılmış. Sedefli Salon’dan tekrar  Selamlık bölümüne çıkıyoruz. Burada bulunan odalardan önemli olanları Mavi Salon ve Taht Odası… Mavi Salon’un özelliği tavanında adalet ve iyi yönetimle alakalı şiirler yazılı olmasıdır. Taht odası ise, üst düzey kabullerin yapıldığı ve geleneksel motiflerle süslü bir odadır.

Saraydan ayrılmadan evvel öğrendik ki, Beylerbeyi Sarayı iki padişah görmüş. Sultan Abdülaziz’iz den başka Sultan II. Abdülhamit de bu sarayda kalmış. Fakat Abdülhamit Han’ın farklılığı, sarayda göz hapsinde yaşamış olmasıdır. Abdülhamit Han,6 sene Beylerbeyi Sarayın’nda yaşadıktan sonra vefat etmiş.

Gezimizin ikinci durağı Küçüksu Kasrı’ydı. Öğrendik ki, avlanma, eğitim, ve devletin gizli işlerinin görüşülmesi için kullanılan Küçüksu Kasrı, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış.Geleneksel Türk-Osmanlı yapı planına uygun olarak inşa edilen Kasrın dekorasyonunda, Hereke halıları, Yıldız porselenleri, tablolar ve aynalar kullanılmış. Burada ayrıca ısınma amaçlı kullanılan şömine de bulunuyor. Yapı olarak küçük olan Küçüksu Kasrı’nı gezmemiz uzun sürmedi. Kasrın merdivenlerinde topluca bir hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra da gezimiz son bulmuş oldu.

kucuksu_kasri_toplu

Haber: İbrahim Enes Aksu (Politika’13)

Platformunuzu seçin ve paylaşın.