“Akademik Buluşmalar” Boğaziçi Konak’ta Başladı

Sosyal bilimler alanında akademik çalışma yapan hanımların bilgi, birikim ve tecrübelerini birbirleriyle ve bu alanda akademik kariyer yapmak isteyen öğrencilerle paylaşmasının hedeflendiği “Akademik Buluşmalar” 20 Ekim Cumartesi günü Boğaziçi Konak’ta ilk toplantısını yaptı.

Fatma Tunç Yaşar’ın moderatörlüğünü yaptığı programın ilk konuğu 2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Tarih Bölümünde tamamladığı “Eski Düzen için İsyan: Osmanlı Bosna’sı, 1826-1836 / Rebelling for the Old Order: Ottoman Bosnia, 1826-1836” başlıklı doktora teziyle Fatma Sel Turhan’dı.

Fatma Sel Turhan, on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Bosna’da yaşanan isyanları Bosna’nın kendine özgü koşulları ve Osmanlı Devleti’nin merkezileşme süreci bağlamında ele aldı. Bosna’nın coğrafi olarak İstanbul’a yakın olması ve nüfusunun önemli bir kesiminin Müslüman olması gibi pek çok nedenden dolayı Osmanlı yönetimi için bölgenin özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Turhan, bu nedenle de Bosna halkına pek çok ayrıcalığın tanındığını ifade etti. Turhan’a göre bu ayrıcalıklardan biri de sadece gayrimüslim tebaaya uygulanan devşirme usulünün Bosna halkının talebiyle Müslüman Boşnaklar için de uygulanmasıydı. Bu uygulama sayesinde Bosna halkından pek çok önemli devlet adamı yetişmiş ve Osmanlı idaresinde çok önemli vazifeler almıştı. Bosna ayrıca, on dokuzuncu yüzyıl başına kadar Osmanlı Devleti için çok önemli bir askeri destek kaynağı olmuştu.

Turhan, konuşmasında “Ne oldu da on dokuzuncu yüzyıl başında Bosna’da Osmanlı hükümetinin uygulamalarına yönelik tepkiler ve isyanlar ortaya çıktı?” sorusuna hem Osmanlı hem de Müslüman Boşnak halkının perspektifinden açıklamalar getirdi. Modern orduya geçiş sürecinde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına en ciddi tepkinin Bosna’dan gelmesinin pek çok nedeninin bulunduğunu ifade eden Turhan, yeni uygulamalarla önemli bir kesimi Yeniçeri olan Boşnak halkının ayrıcalıklı konumunu kaybettiğini ifade etti. Ayrıca, o zamana kadar Osmanlı’ya güçlü bir aidiyet duygusu hisseden Müslüman Boşnakların yeni sistemle birlikte gayri-Müslim tebaa ile eşitlenmekten hoşlanmadıklarını ve getirilen yeni düzenin adat-ı kadime’ye aykırı olduğunu ifade ettiklerini zikretti. Osmanlı yönetimi perspektifinden ise tepki ve isyanlar yeniliklerin reddi olarak algılanmış ve isyancıların önde gelenlerinin cezalandırılması suretiyle bastırılmaya çalışılmıştı.

Son olarak, on dokuzuncu yüzyıl başına kadar yerel idare ve yönetimlere önemli ayrıcalıklar tanıyan, her bir bölgeyi kendi özel koşullarına göre idare eden Osmanlı yönetiminin modernleşme süreci ile birlikte başlattığı merkezileşme ve tek-tipleştirme çabalarının Bosna ve daha pek çok Osmanlı eyaletinde sorunlara neden olduğunu ifade etti. Turhan, ayrıca, Bosna’da ortaya çıkan isyanların pek çok nasyonalist tarih yazıcılığının iddia ettiğinin aksine Osmanlı’dan ayrılma çabasını barındırmadığını, aksine Osmanlı idaresinin adat-ı kadimeyi yani eski düzeni terk etmesine yönelik bir tepki olduğunu ifade etti.

Hemen her disiplinden öğrenci ve mezunun ilgisini çeken Fatma Sel Turhan’ın sunumu katılımcıların soru ve katkılarıyla sona erdi. Fatma Sel Turhan’ın tez çalışması kadar akademik kariyeri de katılımcıların ilgisini çekti. Kendisine yöneltilen sorulara samimi cevaplar veren Turhan,  akademik kariyer düşünen öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.

 

 

 

Platformunuzu seçin ve paylaşın.