Dr. Mustafa Merter- Nefs Psikolojisi

21 Haziran Pazar akşamı BYV Hamilik Yaz Okulu kapsamında Psikiyatr Dr. Mustafa Merter’i misafir ettik. Uzman Psikolojik Danışman Aydın Söylemez moderatörlüğündeki programda “Nefs Psikolojisi” üzerinde duruldu. Programa dair Hamilik Okulu mezunlarımızdan Abdullah Özbay’ın (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ’20) izlenimlerini istifadenize sunuyoruz:

Mustafa Merter Dr. Engin Gençtan’ın bireysel ve grup terapisinde yer aldı. Hakiki manada yapılan terapinin samimiyet ve ihlastan güç alan, insanı bütün olarak tevfik halinde bir kılan şeklinden çok etkilendi ve bunun eğitimini alıp psikiyatriye girdi.  

İki Psikiyatri alanı vardır; Birincisi Statik psikiyatri (ilaç, elektrik), ikincisi dinamik psikiyatri. İlişkileri baz alan iki insanın beraberliği üzerine sevgiyle muhabbetle kurulan Dinamik Psikiyatri Merter Hoca’nın insanın büyüklüğünü ve yüceliğini keşfetmesine sebep oldu. Merter “İnsan nedir?” sorusuna cevap bulmak için tasavvufa müracaat etti. Bir müddet yurtdışında meditasyon denemesine rağmen, meditasyonun eksikliklerinden dolayı aradığını bulamadı ve Türkiye’ye dönerek “tasavvufla psikolojiyi bir araya getirerek bir insan kavrayışı inşa etmek mümkün müdür?” arayışına girdi.

Kuran-ı Kerim, 168 ayet-i kerime de ‘kalp kapısı’ ‘nın kapanmaması ve paslanmaması gerektiğininim ehemmiyetini anlatır.

Nefs nedir?

Çok katlı katmanlı bir yapıdır. Nefsi emmare-nefsi muallak (ara konum) için dikkatli olmak gerekir. O konumdan aşağı düşmemek lazım gelir. Peki, ne yapmak gerekir düşmemek için?

Rabbimizin emirlerini yerine getirmek; asgari olarak ibadetleri yapmak o konumda sabit kalmayı sağlar.

Beled sure-i celilesinde nefs yapısının dinamiğini anlayabilirsiniz. Avrupalı büyük düşünürlerin ifade ettiği gibi Nefs iki boyutlu değil üç boyutludur.

Nefsi emmare’de sıkışıp kalmak patolojiye, anksiyeteye sebep olur. Bu konumdan yükselmek gerekir. Bu problemleri çözmek; varoluşsal sıçrama ‘existential leap’ yapmak için Standart terapinin üzerine Güzel ahlak, infak(verme) ahlakı-hayır işleri gereklidir.

Yani ifak ve isar (verme) olmadan psikoloji yarım kalır.

Verme ahlakına geçildikten sonra içimizden işaretler, rüyalar kendini gösteriyor durumu anlamamıza yardımcı oluyor. Güzel ahlakla birlikte verme ahlakı insana sürur “neşe” (nefsi mutmainne) getirir.

Psikoloji ilmine göre birincil haz merkezi beyindir. Halbuki esas haz merkezi “Kalp”tir, “sekine” ve nur sizi aydınlatır rahatlatır. Basiret nuruyla aydınlanıp eşyanın zahirinin ötesini yani eşyanın hakikatini görmeye odaklanırsak huşuyla görebiliriz.

Programın geniş halini aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz:

Platformunuzu seçin ve paylaşın.